Sonuç Odaklı Programlar

İmalat Sanayide Kurumsallaşma ve Dijital Dönüşüm

Amaç: 

Güney Ege Bölgesel Yenilik Stratejisi çalışması kapsamında yapılan analizlerde bölgede özellikle gıda ve makine imalatı sektörlerinde “bilgi ve iletişim teknoloji altyapıları ve bunlara bağlı üretim ve yönetim sistemleri yaygın olmadığı” tespit edilmiş, tekstil sektöründeki işletmelerin ise üretim süreçlerinin tüm aşamalarının elektronik ortamda gerçekleştirildiği ancak “bilgisayarla tümleşik üretim” sistemine geçişe ihtiyacı olduğu vurgulanmıştır.

Bu doğrultuda kurumsallaşma ve dijital dönüşüm sonuç odaklı programı kapsamında bölgede öne çıkan sektörlerde  (tekstil ve giyim ürünleri, makine ve teçhizat, gıda ve içecek ürünleri imalatı) dijital dönüşümün sağlanarak gelir ve karlılık düzeyinin artırılmasına katkı sağlanması hedeflenecektir. Program kapsamında işletmelerde dijital hizmetlerin ve dijital operasyonel yetkinliklerin artırılması, dijital dönüşüm sürecinde kurumsal yönetim ve yönetişim kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Programın Amacı:

Bölgede öne çıkan sektörlerde  (tekstil ve giyim ürünleri, makine ve teçhizat, gıda ve içecek ürünleri imalatı) dijital ve kurumsal dönüşümün sağlanarak gelir ve karlılık düzeyinin artırılmasına katkı sağlanmasıdır.

Programın Özel Amaçları: 

1. İşletmelerde dijital hizmetlerin (ürünler, servisler, çözümler) artırılması
2. İşletmelerin dijital operasyonel yetkinliklerin artırılması
3. Kurumsallaşma kapasitesinin geliştirilmesi

Arka Plan Ve Müdahale Gerekçesi

İmalat sanayinde dijitalleşme, değer zincirinin her aşamasında etkinlik ve verimlilik artışları ile değer oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Dijitalleşme, bu konuda ilerleme kaydetmiş bölgeler ve işletmeler açısından önemli fırsatlar sunarken, bu alanda adım atmamış olan bölge ve işletmeler açısından da büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İmalat sanayinin dijital dönüşüm sürecinde, üretimde rekabet edebilir pozisyonda olabilmek için dijital teknolojilerden verimli, etkili ve etkin bir şekilde faydalanılması gerekmektedir.

İmalat sanayinin dijital dönüşüm sürecinde “yapay zekâ, otonom robotlar, büyük veri ve ileri analitik, bulut bilişim, artırılmış ve sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, eklemeli imalat, yeni nesil akıllı sensör teknolojileri ve siber güvenlik” gibi teknolojiler katma değerin, verimliliğin, kârlılığın, kalitenin ve benzeri birçok unsurun en üst seviyeye çıkarılmasında öncü teknolojiler olarak görülmektedir. Diğer taraftan, dijital teknolojiler şimdiye kadar insanlar tarafından geleneksel yöntemlerle yapılan birçok işin otonom bir şekilde yapılabilmesine olanak tanımakta, dolayısıyla da aynı üretimin daha az kişi istihdam edilerek yapılmasını mümkün kılmaktadır. Bununla birlikte, ekonomideki büyümenin sağladığı ek istihdam olanakları da ortaya çıkmaktadır.

Dijitalleşme, tüm dünya için olduğu gibi ülkemiz ve bölgemiz için de önem taşımakla birlikte yapılan bazı araştırmalar, dijitalleşme konusunda daha gidilecek yolumuz olduğunu ortaya koymaktadır.  Dünya Ekonomik Forumu 2014-15 Küresel Rekabetçilik Raporu’nda 144 ülke arasında 45. sırada yer alan Türkiye’nin, bu sonuçla “teknolojiye hazır olmak” konusunda gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu tablo bize, Türkiye’nin ekonomik gelişimine ivme katacak ve ülkemizi global rekabette bir adım ileriye taşıyacak çözümün teknolojiyi benimsemek ve hızla dijitalleşmek olduğunu göstermektedir. Diğer yandan, dijitalleşme ihtiyacının üst seviyede olduğu ülkemizde bu ihtiyacın giderilmesine yönelik adımlar atılmaya başlamıştır. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Dijital Türkiye Yol Haritasında başta KOBİ’ler olmak üzere birçok işletmenin dijital dönüşüm sürecini sağlıklı bir şekilde yürütecek finansal kaynağa ve teknolojik altyapıya sahip olmadığı belirtilmektedir. Yol Haritası ve Dijital dönüşüm destek programı kapsamında kimya, motorlu kara taşıtları, makine ve teçhizat, yarı iletkenler ve elektronik ile gıda ve içecek ürünleri olarak belirlenen odak sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ’ler olmak üzere imalat sanayi işletmelerinin üretim değer zinciri üzerinden dijital dönüşüm süreçlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir.

Güney Ege Bölgesi Yenilik Stratejisi kapsamında imalat sanayi başlığı altında ele alınan makine ve teçhizat imalatı, tekstil ve giyim ürünleri imalatı ile gıda ve içecek ürünleri imalatı bölgemizde hem ihracat, hem de istihdam bakımından bölge sanayisini sürükleyen lokomotif sektörlerdir. Bölgesel Yenilik Stratejilerinin ekonomik dönüşüm süreçlerinde giderek öne çıkan ve ‘Yenilikçi Güney Ege Projesi’nde de altı çizilen Akıllı İhtisaslaşma yaklaşımının hayata geçirilmesinde aşağıdaki unsurlar öne çıkmaktadır:

• Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki uygulamaları da dikkate alacak şekilde bölgesel bazda bilgi temelli gelişme için gereksinimleri, anahtar öncelikleri ve yatırım ihtiyaçlarını ele alacak destekler geliştirmek
• Teknolojik (Ar-Ge) ve iş modeli temelli yenilik faaliyetlerini özel sektör şirketlerinin bu yönde yatırım yapmalarını sağlayacak şekilde desteklemek

Bölgesel Yenilik çalışması kapsamında yapılan analizlerde bölgede özellikle gıda ve makine imalatı sektörlerinde “bilgi ve iletişim teknoloji altyapıları ve bunlara bağlı üretim ve yönetim sistemleri yaygın olmadığı” tespit edilmiş, tekstil sektöründeki işletmelerin ise üretim süreçlerinin tüm aşamalarının elektronik ortamda gerçekleştirildiği “bilgisayarla tümleşik üretim” sistemine geçişe ihtiyacı olduğu vurgulanmıştır.  

Bu doğrultuda imalat sanayide kurumsallaşma ve dijital dönüşüm sonuç odaklı programı kapsamında bölgede öne çıkan sektörlerde  (tekstil ve giyim ürünleri, makine ve teçhizat, gıda ve içecek ürünleri imalatı) dijital dönüşümün sağlanarak gelir ve karlılık düzeyinin artırılmasına katkı sağlanması hedeflenecektir. Program kapsamında işletmelerde dijital hizmetlerin ve dijital operasyonel yetkinliklerin artırılması, dijital dönüşüm sürecinde kurumsal yönetim ve yönetişim kapasitesinin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Program kapsamında Dijital Dönüşüm İhtiyaç Analizi, Eğitim Programları, Yönetim Danışmanlığı Programı, 2020 Dijital Dönüşüm Mali Destek Programı, İmalat sanayi işletmelerinin dijitalleşme temalı yurtiçi fuarlara katılımı organizasyonu, dijital Dönüşüm Temalı Başarı Örnekleri Etkinlikleri, Bölgesel Dijital Teknoloji Tedarikçileri İle Sektördeki İşletmeleri Eşleştirme Etkinliği, Dijitalleşmeye yönelik AB ve Diğer Fon Kaynaklarına Proje Geliştirme, Dijitalleşme Odaklı Devlet Destekleri Bilgilendirme, Danışmanlık Faaliyetleri, Ulusal Dijital Teknoloji Tedarikçilerinin Tanıtım Faaliyetleri Organizasyonu gibi araçlarla önümüzdeki 3 yıllık dönemde dijitalleşme alanında bölgede önemli düzeyde ilerleme sağlanması hedeflenmektedir.

İşletmelerin dijitalleşme konulu yatırım ve faaliyetlere mevcut durumda istenilen düzeyde ilgi ve yönelim göstermemesi sonuç odaklı programın önemli risklerinden biridir. Ancak, Ajansımız tarafından gerçekleştirilecek eğitim ve farkındalık faaliyetleri, mali destek programı uygulamaları ile dijitalleşme sürecine olan ilgi ve yatırım yapma eğiliminin artırılması beklenmektedir. 

Üretici Örgütlerinin Güçlendirilmesi

Amaç:

Bu programın genel amacı, üretim odaklı kooperatiflerin ve birliklerin rekabet gücünün artırılarak, kırsal alanda gelir düzeyinin artırılmasıdır.

Programın özel amaçları:

1. Kurumsal kapasitenin Güçlendirilmesi
2. İşleme, paketleme, depolama süreçlerinin iyileştirilmesi
3. Markalaşma ve pazarlama kapasitesinin artırılması

Arka Plan Ve Müdahale Gerekçesi 

Ülkemizdeki az gelişmiş yörelerin sürdürülebilir kalkınması, gelir dağılımındaki adaletin sağlanması gibi sorunların iyi organize olmuş, etkin işleyen bir kooperatifçilik mekanizması ile çözüme ulaşabileceği tüm kesimler tarafından kabul edilmektedir. Etkin işleyen bir kooperatifçilik ile kırsal bölgede yaşayan nüfusun geliri, istihdamı ve yaşam standardı artacak, dolayısıyla verimli çalışan kooperatifler bir yönüyle kırsal kesimden kentlere olan kontrolsüz göçün önünde bariyer görevi görecektir. Bu gibi nedenlerle çarpan etkisi oldukça fazla olan ülkemizde ve bölgemizde kooperatifçiliğin daha profesyonel ve etkin bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bu bağlamda 11. Kalkınma Planı'nda da ortak iş yapma kültürüne, sermaye birikimine ve gelir dağılımına olumlu katkıları açısından önem taşıyan kooperatifçiliğin geliştirilmesi ihtiyacı bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca plan döneminde bireylerin ve küçük işletmelerin ekonomik ve sosyal refaha katkılarını artırmak üzere kooperatifleşme faaliyetlerinin özendirilmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. 

Ülkemizde kooperatifçiliğin yoğun olarak yapıldığı bölgelerden birisi olan TR32 Bölgesi’nde de önemli bir potansiyel bulunduğu bilinmekle birlikte, kooperatiflerin üretim, pazarlama, finansman ve yönetim süreçlerinde sıkıntılar yaşandığı gözlenmektedir. TR32 Düzey 2 Bölgesi 2014-2023 Bölge Planı hazırlık sürecinde de paydaşlarla yapılan görüşmeler ve analizler sonucunda Planın “Bilgi ve kalite odaklı üreten, örgütlülüğü, verimliliği ve pazarlama kapasitesi yüksek tarım sektörü oluşturulması” önceliği altında “Üretimde öne çıkan ürünlere yönelik ortak satış kanalları oluşturulması, tarımsal işletme ölçeklerinin artırılmasına yönelik ortaklığa dayalı yatırımların desteklenmesi, üreticilerin örgütlenmelerinin teşvik edilmesi ve kurumsal altyapılarının güçlendirilmesi” gibi tedbirlere yer verilmiştir. 

Ajansımız bu gerekçeler doğrultusunda 2016 yılında kooperatiflerin mevcut durumunun derinlemesine analizi, rekabet potansiyeli ve gelişme yönünün değerlendirilmesine yönelik olarak “Güney Ege Bölgesinde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durumu ve Gelişme Stratejileri” isimli çalışmayı gerçekleştirmiştir. Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Su Ürünleri Kooperatifleri, Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifleri, Küçük Sanat Kooperatifleri, Üretim Pazarlama Kooperatifleri ve Kadın Girişimi İşletme Kooperatifleri çalışmanın kapsamını oluşturmuştur. Bölgemizdeki üretim odaklı kooperatiflerin yaklaşık %80’ini tarımsal kalkınma kooperatifleri oluştururken, %8’ini su ürünleri kooperatifleri oluşturmaktadır. Bu doğrultuda bölgede üretim odaklı faaliyet gösteren ve aşağıda bilgileri verilen 590 kooperatif içinden tabakalı örnekleme yaklaşımına göre 159 kooperatif yöneticisiyle görüşme olanağı bulunmuştur. 

Türkiye’de, il/ilçe düzeyinde kooperatiflere yönelik gerçekleştirilen örnek bir mevcut durum analizi ve strateji çalışması niteliğinde olan çalışma, geniş kapsamlı bir anket uygulamasının yanı sıra kooperatif yöneticileri ile yapılan yüz yüze görüşmelerin sonuçlarını da içermektedir.  Yapılan çalışma sonucunda bölgemizdeki kooperatiflerin, programın müdahale alanlarını oluşturacak aşağıdaki başlıklar altında sorunlarla karşılaştığı gözlenmiştir:

Yönetim ve Organizasyon Kapasitesi

• Tam zamanlı profesyonel çalışan oranının azlığı, 
• Yönetim ve çalışanlar için alınan eğitimlerin azlığı,
• İş tanımları, planlarına ilişkin dokümantasyon eksikliği,
• Denetim mekanizmasının etkin çalışmaması

Güney Ege Bölgesi’nde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durum Analizi ve Gelişme Stratejileri (2016) çalışması çıktılarına göre; kooperatiflerin yaklaşık %73’ünde organizasyon ya da yönetim şeması bulunmazken yaklaşık % 80’inde ise iş tanımları ve planlarına ilişkin dokümantasyonun bulunmadığı dikkat çekmektedir. Bu durum kooperatiflerin yönetim ve organizasyonundaki etkinlik sorununa işaret etmektedir. Kooperatiflerin yaklaşık % 80’inde iş tanımları ve planlarına ilişkin dokümantasyon yoktur. Bölge kooperatiflerinde eğitim düzeyi ve alınan eğitimler incelendiğinde kooperatif başkanlarının %48,4’ünün ilkokul mezunu olduğu sadece %6,9’unun lisans mezunu olduğu görülmektedir. Aynı zamanda “son 3 yıl içerisinde yönetim ve çalışanlar için eğitim alan” kooperatifler, görüşülen kooperatiflerin yalnızca %34’ünü oluşturmaktadır. Kooperatiflerde profesyonel insan kaynağına bakıldığında ise sadece %43’ünde profesyonel insan kaynağı bulunduğu görülmektedir.

Üretim  Süreçleri:

• Soğuk hava ve depolama imkânlarının yetersizliği,
• Üretim yöntemi ve teknolojileri konusunda güncel bilgileri takip etmeme,
• Üretimde yeni yöntemler kullanılamaması,
• Ürünleri işlenmiş ürüne dönüştürememe

Güney Ege Bölgesi’nde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durum Analizi ve Gelişme Stratejileri çalışması çıktılarına göre; görüşülen kooperatifler içerisinde Muğla’da bulunan kooperatiflerin yaklaşık olarak % 9’u ve Aydın’da bulunan kooperatiflerin yaklaşık olarak % 7’si ürünlerini işlenmiş ürüne dönüştürmektedir. Denizli’de bulunan kooperatiflerin yaklaşık olarak % 53’ü, Muğla’da bulunan kooperatiflerin yaklaşık olarak % 39’u ve Aydın’da bulunan kooperatiflerin yaklaşık olarak % 14’ü üretimlerini işlenmiş ürüne dönüştürmeyi planlamaktadır. Çalışma kapsamındaki kooperatiflerin % 9,4’ ü (15 kooperatif) diğer kooperatiflere göre üretimde farklı bir yöntem/teknik kullandıklarını ileri sürmektedir. Genel olarak bölgede faaliyet gösteren üretim odaklı kooperatiflerin teknik bilgi eğilimlerinin zayıf olduğu gözlenmektedir.

Pazarlama Süreçleri:

• Pazarlama faaliyetlerinde kullanılan araçların yetersizliği,
• Dağıtım kanallarında komisyonculara bağımlılık,
• İhracat yapamama, marka ve coğrafi işaret eksikliği

Güney Ege Bölgesi’nde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durum Analizi ve Gelişme Stratejileri çalışması çıktılarına göre; ürünlerini işlenmiş ürüne dönüştüren kooperatiflerin % 80’i ürünlerin satışını doğrudan tüketiciye yapmaktadır. Ürünlerini işlenmiş ürüne dönüştürmeyen kooperatiflerin ise % 15,7’si satışını doğrudan tüketiciye yapmaktadır. Ürünlerinin satışını toptancıya yapan kooperatiflerin % 63’ü ürünlerin satışından kaynaklanan tahsilat sorunu yaşamaktadır. Yapılan saha çalışması verilerine göre TR32 Bölgesi’nde faaliyet sürdüren kooperatiflerin %1,4’ lük çok küçük bir bölümü ihracat yaptığını belirtmiştir.

Finansal Kapasite:

• Kredi/teşvik/hibe mekanizmalarından yararlanamama,
• Mevcut sermaye yetersizliği, banka kredilerinden yararlanamama,
• Tahsilat sorunları,
 

Güney Ege Bölgesi’nde Üretim Odaklı Kooperatiflerin Mevcut Durum Analizi ve Gelişme Stratejileri çalışması çıktılarına göre; görüşme yapılan kooperatiflerin sadece %37’si devletin teşvik, kredi ya da hibe desteklerinden yararlanmıştır. Kooperatiflerin çoğunluğu finansman ihtiyacı için öz kaynaklarını kullanmakta, ikinci olarak da kamu bankalarını tercih etmektedirler. Görüşülen kooperatiflerin  % 21’i mevcut sermayelerini yeterli bulurken, % 79’u sermayelerini yeterli bulmamaktadır. Görüşme yapılan kooperatiflerden sadece % 17’si son 3 yılda banka kredisi kullanmıştır ve çoğunlukla kamu bankaları tercih edilmiştir. Kooperatiflerin yaklaşık % 30’u ürünlerinin satışından kaynaklanan tahsilat sorunu yaşamaktadır.

Bu doğrultuda; üretici örgütlerinde ortaya çıkan sorunlar ve bu sorunlara yönelik müdahale alanları doğrultusunda “Üretici Örgütlerinin Güçlendirilmesi” sonuç odaklı programı tasarlanmıştır.

2019 yılında; Güney Ege Bölgesinde faaliyet gösteren üretici örgütlerinin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla Anadolu Birlik Holding işbirliği ve GEKA öncülüğünde düzenlenen teknik izleme ziyareti kapsamında Aydın, Denizli ve Muğla’dan kooperatif, birlik, tarım il müdürlükleri ve ziraat odaları temsilcilerinden oluşan yaklaşık 50 kişilik bir heyet teknik izleme ziyaretine katılmıştır. Güney Ege Bölgesindeki kooperatif ve birliklerin Türkiye’nin en güçlü kooperatif markası olan TORKU’nun iyi uygulamalarından ve başarılarından ilham alarak Aydın, Denizli ve Muğla’da kooperatifçilik alanında ortak proje geliştirme ve işbirliğine katkı sağlaması amacıyla düzenlenen etkinlik boyunca TORKU’nun ÇUMRA Kampüsü, MERAM kampüsü ve SEYDİBEY Kampüsü ziyaret edilmiştir.

 Ayrıca 2018 Yılı Kooperatif ve Birliklerin Güçlendirilmesi Mali Destek Programı kapsamında 20 proje ile sözleşme imzalanmış, söz konusu projelere 7.147.244,65 TL kaynak tahsis edilmiştir.  Sonuç Odaklı Program kapsamında en önemli risk, üretim odaklı kooperatif ve birliklerin kurumsal kapasitesinin zayıf olmasıdır. Bu doğrultuda Ajans tarafından verilecek eğitim ve danışmanlıklarla, üst birlikler ve çatı kuruluşların katkı ve yönlendirmeleriyle risklerin bertaraf edilmesi öngörülmektedir.

Sonuç Ve Çıktı Hedefleri 

Tablo 1: Üretici Örgütlerinin Güçlendirilmesi SOP Sonuç Hedefleri

Amaç Sonuç ve Çıktı Hedefleri Birimi Hedef Kaynak
Özel Amaç 1 Kurumsal Kapasitesi İyileştirilen Kooperatif / Birlik Sayısı Adet 100 GEKA Faaliyet Raporu
Özel Amaç 2 Üretim Süreçlerine İşleme ve Paketleme Sürecini Ekleyen Kooperatif/Birlik Sayısı Adet 15 Faaliyet Raporu, Tarım ve Orman Müdürlükleri, İdari Kayıtları
Özel Amaç 2 İşleme ve Paketleme Süreçlerini İyileştiren Kooperatif/Birlik Sayısı Adet 30 Tarım ve Orman Müdürlüğü, GEKA Faaliyet Raporu
Özel Amaç 3 Kendi markası ile satış yapmaya başlayan kooperatif / birlik sayısı Adet 9 Tarım ve Orman Müdürlüğü, GEKA Faaliyet Raporu

2.2.5. Program Süresi Ve Zaman Planlaması  

Güney Ege Bölgesi’nde Kooperatiflerin Mevcut Durumu ve Gelişme Stratejileri
Güney Ege Bölgesi Arıcılık Ürünleri Sektör Raporu
Güney Ege Bölgesi Zeytinyağı İmalatı Sektör Raporu
Eko-Turizmde Yeni Destinasyonlar

Amaç:

Sonuç Odaklı Programın amacı; Güney Ege Bölgesinde eko-turizm (kültürel mirası kapsayarak doğal çevreyi öne çıkaran, yerel toplumun refahını destekleyen turizm) potansiyelinin harekete geçirilerek, turizm faaliyetlerinin iç kesimlere yaygınlaştırılarak hedef ilçelerde turizm gelirlerinin artırılmasıdır. Bu kapsamda; doğal zenginlik, aktivite ve kültürel varlık potansiyeli bakımından görece üstün ilçelerin SOP uygulama dönemi sonunda eko-turizm kapsamında bölgenin çekim merkezleri olması öngörülmektedir.

Programın Özel Amaçları:

1- Doğa zenginliklerinin erişilebilirliği ve çekiciliğinin artırılması
2- Yerel yaşam ve tarihi mirasın deneyimlenebilir hale getirilmesi
3- Doğa aktivitelerinin yaygınlaştırılması ve çeşitlendirilmesi
4- Destinasyon yönetimi kapasitesinin güçlendirilmesi

Program Kapsamında Öncelikli İlçeler:

• Karacasu
• Söke, Kuşadası
• Pamukkale, Buldan
• Çameli, Fethiye/Seydikemer
• Köyceğiz, Ula

Arka Plan Ve Müdahale Gerekçesi:

On birinci Kalkınma Planı’nda “Değişen tüketici eğilimleri ile teknolojik gelişmeler doğrultusunda turizmin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi, sezon süresinin uzatılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi ve daha fazla harcama eğilimi olan ziyaretçilerin ülkemize çekilmesi ile konaklama süresi ve konaklama dışı harcamaların artırılması, her bir destinasyon özelinde ve odaklı anlayış çerçevesinde sektörde dönüşümün gerçekleştirilmesi ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlanması” temel amaç olarak belirlenmiştir.

Aydın, Denizli, Muğla illerini kapsayan Güney Ege Bölgesi, doğal ve kültürel mirası, geçmişe dayanan turizm tecrübesi ile küresel düzeyde önemli bir turizm destinasyonu olma hedefini sürdürmektedir. 2014-2023 TR32 Bölge Planı’nda “Küresel Turizm Odağı Güney Ege” vizyonu ile yola çıkılmış; “Dört Mevsim Turizm” gelişme ekseninde On Birinci Kalkınma Planı’nda yer alan politikalar ile paralel olarak “Bölge turizminin yenilik, işbirliği ve markalaşmaya dayalı tanıtımının sağlanması” ve “Bölge turizminin çeşitlendirilerek dört mevsime yayılması ve hizmet kalitesinin artırılması” öncelikleri belirlenmiştir.

Bölgenin mevcut başarısında kitlesel deniz turizmi büyük pay sahibi olmakla birlikte doğa ve kültür turizmi başta olmak üzere çok önemli alternatif turizm olanaklarından bölgede yeterince fayda sağlanamadığı görülmektedir. Güney Ege’nin hâlihazırda ülkemizin en çok yabancı turist çeken bölgelerin başında gelmesi, ortalama geceleme sayısının ülke ortalamasının üstünde olması, turizm tesisi ve yatak kapasitesi bakımından yaklaşık %25’lik ülke payı gibi unsurlar, alternatif turizm potansiyelinin değerlendirilmesi bakımından önemli fırsatlar oluşturmaktadır. Tüm bu olumlu hususların yanında, bölgede turizm sezonunun Haziran-Eylül dönemine sıkıştığı ve deniz-kum-güneş turizmi dışındaki turizm türlerinin potansiyelinin istenen düzeyde değerlendirilemediği görülmektedir.

2019 yılında tamamlanan Güney Ege Bölgesi Alternatif turizm envanteri çalışması kapsamında bölgedeki alternatif turizm öğeleri envanteri oluşturulmuş ve bu envanterde yer alan öğelerin potansiyelinden daha fazla faydalanılmasına yönelik strateji/faaliyet önerileri ele alınmıştır. Bu kapsamda Aydın, Denizli ve Muğla’nın ilçelerinde belirlenen alternatif turizm öğeleri Ajansımız uzmanları tarafından ziyaret edilmiş, fotoğraflanmış ve bilgi toplanmıştır. Alternatif turizm öğelerinin alt ve üst yapı ihtiyaçları, daha fazla turist çekmesinin önündeki engeller, cazibe merkezi haline gelmesi için yapılması gerekenler belirlenmiştir. Ziyaretler sonucunda Aydın, Denizli ve Muğla’nın tüm ilçelerinin alternatif turizm öğeleri raporları oluşturulmuştur.

Ajansımız 2013-2019 döneminde, bölge planında yer alan turizmin çeşitlendirilmesi önceliği kapsamında, alternatif turizm alanında çeşitli araştırma raporları hazırlamış, çalıştaylar gerçekleştirmiş ve sektör paydaşları ile işbirliği içerisinde birçok faaliyet gerçekleştirmiştir. Ayrıca, mali destek programları aracılığı ile doğa turizmi, spor turizmi, kültür turizmi, medikal turizm ve diğer alternatif turizm temalarında 69 proje yürütülmüş ve bölgede alternatif turizm alanlarının çekiciliği ve aktivite çeşitliliğini artırma hedefi doğrultusunda önemli düzeyde altyapı oluşturulmuştur. Tüm bu çalışmalar bölgesel düzeyde alternatif turizm farkındalığının ve bu alandaki yatırımların artırılmasını sağlamıştır. Ajansımızın geçmiş dönem faaliyet ve projeleri, turizm çeşitliliğinin artırılmasına katkı sağlamış olmak ile birlikte, turistik öğeleri, değer zincirinde yer alan ürün ve hizmetler ile bütüncül bir şekilde ele alan belli bir odak ve tema içeren destinasyonlar oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Özellikle uluslararası turizm talebinin yapısındaki değişiklikler, kentlerden doğaya yöneliş, çevre konularına karşı artan ilgi, kitle turizmine bir reaksiyon olarak ve farklılık arayışı ile ortaya çıkan eko-turizm günümüzde turizm sektörünün hızla gelişen bir alt sektörü olmuştur. 2019 yılında ajansımız tarafından hazırlanan Güney Ege Bölgesi Alternatif Turizm Envanteri çalışması kapsamında elde edilen bilgiler ile doğal zenginlik, aktivite ve kültürel varlık potansiyeli bakımından görece üstün bazı ilçelerimizin rekabet edebilir eko-turizm destinasyonları haline getirilebileceği öngörülmektedir. Belirlenen bu alt bölgelere ilişkin plan ve programlar, envanter, ajansın bu bölgelerde ortaya koyabileceği somut katkılar ve paydaşların ajanstan beklenti ve işbirliği yapma düzeyi birlikte değerlendirildiğinde, bu bölgelerin SOP uygulama dönemi sonunda eko-turizm kapsamında bölgenin çekim merkezleri olabileceği öngörülmektedir. Öncelikli bölgelerin belirlenmesinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 2023 Doğa Turizmi Master Planlarında yer alan doğa turizmi değerleri matrisindeki aşağıdaki göstergelerin kullanılması ile oluşturulan endeksten faydalanılmıştır. Bu endeks kapsamında her bir ilçe aşağıdaki başlıklar düzeyinde değerlendirilmiştir.

  • Kanyon, Mağara, Dağ Bisikletçiliği, Dağcılık, Dağ-Yayla Gezisi İmkânı
  • Kampçılık, Düzenlenmiş Doğa Gezisi Rotası
  • Pansiyonculuk, Agro-turizm
  • Kuş Gözlemciliği, Milli Park vb. Sahalar, Şelale Görme İmkanı
  • Estetik Göl/Baraj Olan Yerler
  • Tescilli Avlak Sahası, Yabana Hayatı Geliştirme Sahası
  • Bakir Doğa Parçaları Gezisi, Bakir Orman Gezisi
  • Ören Yeri, Hava Sporları (Balon, Yamaç, Paraşüt)
  • Turizm Odaklarına Yakınlık, Ulaşım Ağlarına Yakınlık

 

Eko-turizmde Yeni Destinasyonlar SOP’u kapsamındaki hedef eko-turizm bölgelerine yönelik olarak Ajansımız tarafından geçmiş dönemde hazırlanan ve hazırlatılan sektörel raporlardan SOP uygulama dönemindeki hazırlık ve değerlendirme çalışmalarında da istifade edilecektir.

2013, 2015 ve 2018 yıllarında alternatif turizm temalı mali destek programlarında Eko-turizmde Yeni Destinasyonlar SOP’u kapsamındaki hedef eko-turizm bölgelerinde yürütülmüş bazı projeler aşağıda listelenmiş olup, yürütülen bu projeler ile birlikte hedef destinasyonlarda eko-turizm potansiyelini canlandırmaya yönelik ilk adımlar geçtiğimiz yıllarda atılmıştır.

Ajansımız destek programları ile hedef ilçelerde bazı altyapılar oluşturulmuş olmakla birlikte, ilçelerde henüz turizme tam anlamı ile entegre edilememiş doğa alanları, kırsal yaşam/mirasa ilişkin öğeler ve kırsal etkinlikler bulunmaktadır. Ajansın 2020-2023 döneminde SOP kapsamında uygulayacağı faaliyetler ve kullanacağı araçlara ilişkin özet şema aşağıda yer almaktadır.

Sonuç Ve Çıktı Hedefleri

Program kapsamında 2020-2023 döneminde hedeflenen sonuç ve çıktılar aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

 

Tablo 1: Eko-turizmde Yeni Destinasyonlar SOP Sonuç Hedefleri

# Gösterge Adı Birim Mevcut Hedef İlgili Özel Amaç(lar)
1 Hedef ilçelerdeki tesislerde geceleme sayısında artış¹ % - 20 1,2,3
2 Hedef ilçelerdeki ören yerlerinde ziyaretçi artışı² % - 20 2
3 Eko-turizm faaliyetlerini destekler nitelikte hizmetler sektöründe kurulan yeni işletme sayısı Adet 0 18 2,3
4 2023 yılında destinasyon yönetim komisyonu toplantılarını gerçekleştirmeye devam eden destinasyon sayısı Adet 0 6 4

¹(2022-2023) döneminde turizm işletme ve belediye belgeli konaklama tesislerinde geceleme sayısının (2018-2019) dönemine göre artış oranı (%)
² (2022-2023) döneminde ören yerlerindeki ziyaretçi sayısının (2018-2019) dönemine göre artış oranı (%)

 

Program Süresi Ve Zaman Planlaması